Türkiye'nin en büyük kısa film festivali 14 yaşında

14'ncü İzmir Kısa Film Festivali'nde bu yıl 63 ülkeden 1365 film yarışacak. 1951 yapımı "Avare" filmi ise, festivalin onur konukları arasında...

Türkiye'nin en büyük ve uluslararası kısa film festivali olan İzmir Uluslararası Kısa Film Festivali'ne 14'ncü yılında 63 ülkeden 1365 film festival programında yer almak için başvuruda bulundu. 19 Kasım Salı günü gerçekleştirilecek açılış töreniyle başlayacak olan festival, 23 Kasım Cumartesi günü gerçekleştirilecek ödül töreninin ardından 24 Kasım tarihinde son bulacak.

ÖDÜLLÜ FİLMLER

Festival, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın ve Başbakanlık Tanıtma Fonunun önemli katkıları ile İzmir Sinema Derneği tarafından düzenleniyor. Festival filmleri, İzmirli sinema severlerle ücretsiz olarak Fransız Kültür Merkezi'nde buluşacak. Bu yıl da İzmirli festival izleyicileri Oscar, Bafta, Cannes, Berlin, Oberhoussen ve diğer önemli festivallerde ödül kazanmış filmlerin yanı sıra ilk kez gösterime giren filmleri de görme şansına sahip olacak.

ALTIN KEDİ

Festival kapsamında Altın Kedi ödülleri de sahiplerini bulacak. Ulusal ve uluslararası yarışmada finalist filmleri değerlendirmek üzere seçkin bir jüri, Altın Kedi'leri dağıtmak için ter dökecek. Jüri üyeleri arasında ünlü İranlı sinemacı Jafar Panahi'nin kızı oyuncu Solmaz Panahi de yer alıyor.

Festival jürisi

Yavuz Özkan / Yönetmen

Hüseyin Karabey / Yönetmen

Burak Göral /Sinema Yazarı

İrene Genhart /Sinema Yazarı

Betül Aksoy / Arkas Sanat Merkezi Yöneticisi

Bede Chang / Hong Kong Film Festivali Program Direktörü

Solmaz Panahi / Oyuncu

Panahi'nin çocukları festivalin konukları 

İran Yeni Dalga sinemasının etkili isimlerinden, dünyaca ünlü yönetmen-senarist-yapımcı Jafar Panahi'nin "Bu Bir Film Değildir" adlı filminin özel gösterimi yapılacak. Gösterim sonrası iranlı ünlü yönetmenin Venedik Film Festivali'nde Altın Aslan ödülü alan "Daire" adlı filminde oynayan kızı Solmaz Panahi ve oğlu Panah Panahi ile bir söyleşi gerçekleştirilecek.

"Avare" yeniden beyazperdede

Hindistan Sinemasının 100'ncü yılında Avare filmi, İzmir Kısa Film Festivali kapsamında bir kez daha sinema severlerle buluşuyor. 100'ncü yılını geride bırakan Hint sinemasına saygı etkinliği olarak Avare filminin özel gösterimi gerçekleştirilecek. Raj Kapoor'un hem yönetmenliğini yaptığı hem de başrolünde oynadığı 1951 yapımı Hint filmi ile Kapoor, dünya çapında üne kavuşmuştu.

Festival söyleşileri

14'ncü İzmir Kısa Film Festivali, bu yıl sinema severleri ve genç sinemacıları sinemanın önemli isimleri ile buluşturuyor. Gerçekleştirilen söyleşilerle önemli isimler, bilgi ve deneyimlerini gençlerle paylaşacak. Festival kapsamında Yönetmenler Yavuz Özkan ve Hüseyin Karabey ile oyuncular Solmaz ve Panah Panahi İzmir'de olacak. Ayrıca Elhum Shakerifar "Sinema'da Ses" başlıklı, Berat İlk ise "Animasyon Atölyesi" başlıklı etkinlikler düzenleyecek.

ENGİN TATLIBAL

kaynak: yeniasir.com.tr

patik yapılışı resimli

Merhabalar degerli web sitesi ziyaretcilerimiz. Bugunku konumuz patik yapılışı resimli.

 Hayırlı Cumalar arkadaşlar Cumamız mübarek olsun....

 

Uzun zaman öncesine kadar çok fazla el işi yapmışlığım vardır dantel yaptım yemeni oyaladım abiye kıyafetlere boncuk işledim patik çorap ördüm yani yok yoktu...

Boyun fıtığı ve boyun düzleşmesi başlayınca daha doğrusu ağrılar iyiden iyiye artınca el işlerimin hepsini bıraktım o kadar ki elimde yün,şiş,bobin ne varsa hepsini dağıttım...

El işi yapan blogcu arkadaşlarımı ziyaret ediyorum  o kadar beceriklilerki yaptıkları el işlerini gördükçe içim gidiyor acaba dedim bende tekrar el işi yapmaya başlasam olurmu..

Yani bizim evde tekrardan yün şiş vs.. stoğuna başlandı...Belki eskisi kadar el işlerimin başına oturamam ama yinede ortaya bir şeyler çıkar diye düşünüyorum....

Bloğunu severek takip ettiğim sevgili Suzan hobi arkadaşımdan patik örneği alıp yaptım sağolsun çokta güzel anlatmış ama ne yazıkki bloğunu kapatmış ve netten kaldırmış dilerim tekrar yazmaya başlar paylaşımdan dolayı Suzan arkadaşıma çok teşekkür ediyorum..

Şimdi sıra patiğin yapılışında dilim döndüğünce fotoğraflarla anlatmaya çalışayım...

İlk patiğimi üç numaralı şişle ördüm gevşek bir patik ortaya çıkınca bu patiğimi iki buçuk numaralı şişle ördüm...

 İlk önce siyah iple 90 ilmek aldım...5 sıra siyah renkte ördüm...

Daha sonra sarı ipe geçtim...3 ilmek sarı iple ördüm 1 ilmek örmeden boş olarak aldım resimdeki gibi yaparak sırayı bitirdim....

Patiğin ön kısmına geçtim sarı iple olanları haroşa olarak düz ördüm siyah ilmeğe geldiğim zaman resimdeki gibi ipi arkaya atıp ilmeği örmeden geçirdim sarı ipi tekrar öne aldım devam ettim...

 

Bu şekilde 3 sıra ördüm...

3 sıranın sonunda patiğin ön ve arka resimi..

Sarı ipi bırakıp siyah ipi aldım yine aynı şekilde  patiğin arka yüzünden 3 siyah örüp ortadaki sarı ilmeği boş geçtim resimdeki gibi...

Patiğin ön tarafı zaten resimlerden örnek anlaşılıyor...

Bu şekilde siyah iplede 3 sıra ördüm...

Son kez sarı ipe geçip aynı şekilde 3 sıra ördüm...

 Artık sarı iple işim bitti siyah ipe geçip 5 sıra ördüm 5 sıranın sonunda ön yüzden 10 tane ilmek kesip tekrar

5 sıra daha örüp patiği bitirdim.

Diğer tekinide aynı şekilde aynı yaptım ama onun 10 tane ilmeğini patiğin arka yüzüne başlarken kestim...

Şimdi sıra patiği dikmekte...

Patiğin resimdeki gibi ön kısmını katladım...

Uzun kenarınıda kıvrılan kısımla birleştirip diktim...

Kenarlarınıda oyaladım en son küçük bir motif örüp süsledim...

Benden şimdilik bu kadar hepimize mutlu hafta sonları dilerim...

Ziyaret etmenizi onerdigimiz ilginc yazilar : 2 şişle kolay patik

Mavi, Yeşil, Mor, Sarı ve Beyaz'ın Uyumu...

Bazen hiçbir şey aklıma gelmiyor.. Bir türlü, o objeyi nasıl güzelleştiririz keşfedemiyorum...

Derste öğrencime diyorum ki "Ehhh sen, bir başla, ben onu kafamda şekillendirip sana söyleyeceğim.."

9 ya da  10 senedir benden hiç ayrılmayan, dünya tatlısı, gözünüz kapalı kendinizi teslim edebileceğiniz, sıradışı, çılgın, uçuk ama arkadaşlığında, son derece güven veren bir gelenekselliğin olduğu bir öğrencim var. Filiz Molyer...

Filiz, " Bu kutuyu boyayacağım Ece, dikiş kutusu olmasını istiyorum,  haydi söyle ne yapayım.."diye geldi derse..

Şimdi Filiz eski öğrencim ya...Değişik bir fikir vermem lazım... Ama bir türlü bilemedim...

"Sen o kutuyu hele bir beyaz boyamaya başla, ben yetişeceğim sana..."

Filiz boyarken, kafamda şekillenmeye başladı...

"Eeee haydi....İki yanına Debbie Mumm'ın resimlerinden, iki şeker kadın koyalım."

"Olur, sen ne dersen o olur zaten Ece.."

Başladık kutunun kenarları için kağıt kesmeye..

" Kızlar...Hani minicik suluklar almıştım ben bir zamanlar, nerede onlar bilen var mı?"

Nalan yetişti imdadımıza...

" Nalaaaannn...Ne olursun, yine sen bulursun...Hani bizim bahçedeki saksı bebeğinden düşen, kötü bir karatahta vardı ya...O nerede?"

"Filizciğim, şimdi sen şu şiş kebap çubuklarını bir kahverengiye boya, çit yapacağız onlardan.. Hah...Şu karatahtanın kenarını da mor boya..."

Filiz: "???????"

Kutunun kenarlarını süslerken,  bu sefer ön tarafa yapabileceklerimizi hayal ettim.

" Filiz?... Her kutuya farklı birşey yapsak, razı mısın?"

"Hiç hayır dedim mi ben sana...Sen ne dersen o olur Ece..."

"Şu parçayı mavi, şu parçayı yeşil, şu parçayı mor, şu parçayı da sarı boya.."

" Eceee? Eminsin değil mi? Bütün bu renkler birarada güzel olacak mı?????"

" Aaaa ben hiç çirkin yaptırır mıyım sana? Gözümde bitmiş hali canlandı bile.. Eeeennn  güzel dikiş kutusu seninki olacak."

" :))"

Bir çekmecesine arılar kondurduk.. Öbürüne kuş evi, öbürüne makas,iğne yapıştırdık,  öbürüne tamamen minik çiçekli stensil yaptırdım Filiz'e, öbürüne ekose çalıştırttım bantlayarak...

Veeee.

Yaklaşık 2.5 dersin sonunda...Bu şahane kutu çıktı ortayaaaaa...

Güle güle, en mutlu günlerinde kullan Filizciğim....