Monday, September 30, 2013

SAİT MUNZUR ÇİZİYOR...



sait munzur ciziyor 1


Sait Munzur arkadaşımız Sol gazetesi için çizdiği karikatürü MİZAHHABER'le de paylaşıyor...






Sunday, September 29, 2013

The Body Shop'ın Parabensiz Ürünleri




the body shop in parabensiz urunleri 1


Geçtiğimiz günlerde hamilelik üzerine yazdığım yazıyı hatırlarsınız.Kullandığım ürünlerden bahsetmiştim. The Body Shop ile bir araya gelerek hem ürünleri tanıma fırsatım oldu ( Aslında uzun zamandır kullandığım bir marka ama ona rağmen bilmediğim bir çok şey varmış)hem de sizler için bir çekiliş yapmaya karar verdik.




the body shop in parabensiz urunleri 2



the body shop in parabensiz urunleri 3
Body Butter- Vücut Yağı- Parfüm

Doğrusunu söylemek gerekirse enfes kokulu body butter, yağ ve parfümlerin

 içerisinde paraben var zannediyordum. Meğer yokmuş! Yağları doğal meyve yağından üretiliyormuş. Meyve parfümlerindeki alkolde organikmiş. Tamamen bitkisel ürün değiller ama yine de paraben içermemesi ve doğal yağ içermesi artı.


the body shop in parabensiz urunleri 4



the body shop in parabensiz urunleri 5



Duş Jelleri ve Şampuanlar

Şampuanlarının içerisinde silikon ,sülfat ve paraben olmadığını biliyordum çünkü çok kez kullandım. Saçlarımı biraz kuruttuğu için farklı markalara yönelmiştim ( karma bir saç yapım var). Hatta kepek serisi abimin derdine tek derman olan  seridir. Fakat duş jellerinde paraben olmadığını bilmiyordum hatta lanolin gibi hayvansal ürünlerde yok. Özellikle zeytinyağlı duş jeli hamilelik esnasında ideal geldi gözüme cildin aşırı kuruduğu hesaba katılırsa.






Cilt Bakımı






the body shop in parabensiz urunleri 6


Yine Hamilelik dönemi için benim" nasıl olurda keşfetmem" dediğim, paraben ve silikon içermeyen Nutriganic serisi. Cilt tipi için yağlı olanlar  hariç hemen hemen her ciltle uyumlu.


the body shop in parabensiz urunleri 7




Güneş Kremi


Hamilelik döneminde güneş ışınlarının cilde leke yapması, hamile kadınların bir numaralı korkusudur. 30 faktörlü bu yüz güneş kremi paraben içermiyor. Hatta renk açıcı bir özelliğinin olduğunu da vurguladılar. Lekeli ciltlere duyurulur.


BB CREAM



the body shop in parabensiz urunleri 8






Nivea'nın hediyesi olarak BB cream olarak ondan çok memnundum ancak içerisinde paraben olduğu için hamilelik döneminde kullanmak istemedim. The Body Shop'ın kremini ilk defa denedim. İlk sürdüğünüzde beyaz bir krem geliyor bu da ne böyle diyorsunuz. Ama onun özelliği cilde homojen renk yayınmasını sağlıyormuş. Paraben içermiyor ve yapısını çok beğendim. Kesinlikle bu dönemde tercih edeceğim bir ürün olacak. 






 Kozmetikler






the body shop in parabensiz urunleri 9




 Son olarak yine hamilelik döneminde tercih edilebilecek kozmetik ürünleri arasında Extra Virgin serisi adı gibi  paraben, lanolin içermiyor. Zeytinyağı ve mineral içerikli pudra ve fondötenleri mevcut. Farlarda ve rujlarında da paraben yok aynı zamanda rujlar kurşunda içermiyor.

Özetle The Body Shop deneyimim son derece parabensiz bir şekilde geçti:) Umarım bu bilgiler sizlerin de işine yayar.


Bir sonraki postta çekiliş var!




çiçekli elbise





cicekli elbise 1






bu sene renklere ve desenlere inanılmaz bir ilgim var.kendime hayret ediyorum.
moda öyle bir şey ki, asla giymem dediğiniz türden kıyafetlere ve renklere aşık olmuş bir şekilde bulursunuz kendinizi.ben ve çiçekli bir elbise!!! asla inanmazdım ama şimdi en favori elbisem :)






üst bedeni, göğüs altında biten pervazla döndürdüm ve


kol evini daha içeriden kestim, bilginize!






kalıp:


mart 2013


beden 34 (dikiş paysız kestim)


model 129






cicekli elbise 2





cicekli elbise 3



cicekli elbise 4



Saturday, September 28, 2013

TELKADAYIFLI, DİL PEYNİRLİ BÖREK



telkadayifli dil peynirli borek 1


Tel kadayıftan bu seferde nefis bir börek yaptık..İçine leziz dil peyniri,üzerine mis gibi tereyağ koyduk.Yiyenler tadına doyamadı..!!Sizlerde bu orjinal böreği ister yemek sofralarınızda,ister çay sofralarınızda hemen deneyin,mutfağınızın farkını gösterin!!



 


telkadayifli dil peynirli borek 2


 


MALZEMELER


300 gr. telkadayıf


125 gr tereyağ


3 yumurta


1 su bardağı süt


250 gr.dil peyniri


1 çay kaşığı tuz


YAPILIŞI




  • Fırın kabınızı yağlayın.




  • Peynirlerinizi tel tel ayırın.




  • Tereyağı eritin,yumurtaları tuzla çırpın.




  • Süt,tereyağ ve çırpılmış yumurtaları karıştırın.




  • Telkadayıfların yarısını fırın kabınızın altına döşeyin,üzerine tel tel ayırdığınız peynirleri koyun.Peynirlerin üzerinede kalan telkadayıfını koyup,elinizle bastırarak yerleştirin.




  • Hazırladığınız böreğin üzerine sosu kaşık kaşık dökün,kaşığın tersiyle iyice bastırın  ve üzerini strechleyip buzdolabında 5-6 saat bekletin.Pişireceğiniz zaman strechi çıkarıp,ısıtılmış fırında iyice kızarana kadar pişirin.




  • Daha sonrada dilimleyerek ,sıcak sıcak servis edin




  • AFİYET OLSUN...




 



AŞK BENİM HAYATIM...



ask benim hayatim 1










Ayın 26 sında evliliğimizin altıcı senesini kutladık,kelimelere dökülünce anlatması zor olabiliyor bazen bir şeyler zaman geçiyor ve biz çıktığımız bu yolda elimizi bırakmadan devam ediyoruz daha da büyüyerek...


Birinde hayatım var diyebilmekti AŞK... işte ben o aşkla AŞKA yürüyorum...


















ask benim hayatim 2










Pembe Panjurlu Bir Evdi hayalim, huzurlu Bir yuva arkadaş, sırdaş, sevgili olabileceğim Bir es, evde koşturan Bir kuzu çok buyuk hayal değildi o Zamanlar gözümde bunlar ... Sahip olunca anladım en büyük  nimet olduğunu ... şimdi ben hayallerimde ki AŞK la her  günümü  masal tadında geçiriyorum Beraber yaşlanabileceğimiz  nice nice senelerimiz olsun...



Friday, September 27, 2013

Kadir Gecesi ve Fazileti/Kadir Gecesi Neden Gizlidir?



kadir gecesi ve fazileti kadir gecesi neden gizlidir 1 Kadir gecesi ve Fazîleti

“Gerçekten Biz onu (Kur’an’ı) Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin ne olduğunu sana haber veren oldu mu? Kadir gecesi, bin aydan daha hayırlıdır. O gece melekler ve ruh (Cebrâil), Rablerinin izniyle her bir iş için peyderpey inerler. O gece selâmettir, esenliktir; bu fecrin doğuşuna kadar devam eder.” (97/Kadr, 1-5). 



Sözlükte kadir (kadr) kelimesi, “hüküm, şeref, güç, yücelik” gibi anlamlara gelir. Dinî literatürde ise “leyletü’l-kadr” şeklinde Kur’ân-ı Kerim’in indirildiği gecenin adı olarak kullanılır. Aynı adı taşıyan 97. sûre bu gecenin fazileti hakkında nâzil olmuştur. Sûrede Kur’an’ın Kadir gecesinde indirildiği ve sözü edilen gecenin bin aydan daha hayırlı olduğu belirtilir. Müfessirler, hayırlı olanın bu gecede yapılan amel olduğunu, bin ayın ise içinde Kadir gecesinin bulunmadığı bir süreyi ifâde ettiğini belirtirler.
Ancak genel bir rakam konumunda bulunması ve ism-i tafdîlden sonra gelmesi dikkate alınarak bu sayının çokluktan kinâye olabileceğini söylemek de mümkündür.


Allah’ın insanlara peygamberler vâsıtasıyla son hitabı ve nihâî mesajı olan Kur’ân-ı Kerim’i indirmesi, insanlığın hidâyetinde bir dönüm noktası teşkil ettiği için bu olayın gerçekleştiği gece özel bir anlam taşır. Kadir gecesinin önemine işaret eden bir hadiste, önceki ümmetlerin uzun ömürlü olmaları sebebiyle fazla sevap kazanma imkânına sahip bulunmalarına karşılık müslümanlara Kadir gecesinin verildiği belirtilir (Muvattâ, İ’tikâf 6). Kadr sûresinde bildirildiğine göre bu gecede Allah’ın izniyle melekler ve Cebrâil yeryüzüne iner ve gece boyunca yeryüzüne barış ve esenlik hâkim olur.

Kadr sûresinde verilen bilgiler, Kur’an’ın Ramazan ayında (2/Bakara, 185) ve bütün hikmetli işlerin kararlaştırıldığı mübârek bir gecede (44/Duhân, 3-4) indirildiğine dâir âyetlerle birlikte ele alındığında Kadir gecesinin Ramazan ayı içinde bulunduğu sonucu ortaya çıkar. Bu gecenin daha çok Ramazanın son on veya yedi günündeki tekli gecelerde aranması gerektiğine dâir hadisler (Buhârî, Fazlu Leyleti’l-Kadr 2-3; Müslim, Sıyâm 205-220) gecenin tesbitiyle ilgili bazı ipuçları vermektedir. Bu hususta sahâbeden gelen rivâyetlerde en çok Ramazanın 27. gecesi öne çıkıyorsa da (Müslim, Salâtu’l-Müsâfirîn 179-180, Sıyâm 220-221; Ebû Dâvud, Şehru Ramazân 2, 6; Tirmizî, Savm 72) bu rivâyetler ihtilâflı olduğundan kesinlik ifâde etmemektedir. Bazı nakillerde Hz. Peygamber’in Kadir gecesinin vaktini haber vermeye teşebbüs ettiği, ancak o sırada bir konuda anlaşmazlığa düşen iki sahâbînin Rasûlullah’a başvurması üzerine buna fırsat bulamadığı, daha sonra da konunun zihninden silindiği bildirilir (Buhârî, Fazlu Leyleti’l-Kadr 4; Müslim, Sıyâm 217; Dârimî, Savm 56).

 



Kadir gecesinin kesin olarak belirlenmemesinin hikmeti üzerinde duran âlimler, bu durumun gecenin feyzinden istifâde etmek için daha uygun olduğunu söylemişlerdir. Zira Kadir gecesinin bildirilmesi halinde müslümanlar sadece o geceyi ihyâ etmekle yetinebilirlerdi. Halbuki kısmî belirsizlik sâyesinde mü’minlerin Kadir gecesi ümidiyle bütün Ramazan gecelerini ibâdet şuuru içerisinde geçirmeleri söz konusudur. Ayrıca Kadir gecesinin bildirilmemesi yoluyla müslümanların bilerek ona saygısızlık göstermeleri veya tâzimde aşırıya kaçmaları önlenmiş olur.






Bir hadiste Kadir gecesini ihyâ edenlerin günahlarının affedileceği müjdelenmiştir: “Kim Kadir gecesini, fazîletine inanarak ve alacağı sevabı Allah’tan bekleyerek ibâdet ve tâatla geçirirse, geçmiş günahları bağışlanır.” (Buhârî, Fazlu Leyleti’l-Kadr 1; Müslim, Salât’'l-Müsâfirîn 175-176). Ramazanın son on gününe girildiğinde Hz. Peygamber, dünyevî işlerden uzaklaşıp i’tikâfa çekilir, geceleri daha çok ibâdet ve tefekkürle geçirdiği gibi âilesini de uyanık tutardı (Buhârî, Fazlu Leyleti’l-Kadr 5, İ’tikâf 1; Müslim, İ’tikâf 1-5; Tirmizî, Savm 73). 


Hz. Âişe vâlidemiz demiştir ki; 


Rasûlullah (s.a.s.)’e: “Ey Allah’ın Rasûlü! Kadir gecesine rastlarsam nasıl duâ edeyim?” diye sordum. Rasûlullah (s.a.s.): “Allahümme inneke afüvvün tuhıbbu’l-afve fa’fu annî; Allah’ım! Sen affedicisin, affı seversin, beni de affet!” diye duâ et, buyurdu.” (Tirmizî, Deavât 84; İbn Mâce, Duâ 5). Bu sebeple müslümanlar, Ramazan ayının son on gecesini ve özellikle âlimlerin çoğunluğunun işaret ettiği 27. geceyi, kulluk bilinci içinde ibâdet ederek ve geçmişte yaptıkları hataları bir daha tekrarlamamaya kesin karar vererek geçirmeye özen gösterirler. (11)


Kaynak- İslam tr net


***


   KADİR GECESİ

Ey! Kara düşleri, aklayan gece,

Nûrunda günahlar paklayan gece,

Ey! İçinde bin ay saklayan gece,

Sende nâzil oldu, Hazreti Kur’ân,

Kâinat görmedi böylesi gufrân…



Ey! Yüzleri Hakk’a döndüren gece,

Nûrunda güneşler söndüren gece,

Ey! şeytanı, şerri sindiren gece,

Yedi kat semâda bütün kapılar;

Açıktır seninle, ta fecre kadar…



Sen ki; bir koca yıl özlenen gece,

Yolları, aç, susuz gözlenen gece,

Sen ki; on gece de gizlenen gece,

Sarsılır, seninle gökler dilekten,

İğne atsam, yere düşmez melekten…

Cengiz Numanoğlu



Thursday, September 26, 2013

SICAK, MÜRDÜM ERİĞİ, SANDVİÇ, BAHÇELİ ANILAR, ÇİFTLİKLİ KİTAPLAR...



sicak murdum eri i sandvic bahceli anilar ciftlikli kitaplar 1



Hava çok sıcak, az evvel balkona çıktım 5 dakika duramadım. Tek gördüğüm komşunun balkonuna astığı tamamı siyah çamaşırlar oldu; 3 tshirt, 1 kapri, 2 atlet, 3 gömlek. Güneşte solacaklar korkarım. Ankara'da hava Ağustos biterken yaz olduğunu hatırladı, gitmeden şunlara kendimi bir göstereyim de unutmasınlar beni dedi sanırım. Güneşliği çekip içeriye girdim, kendime ton balıklı, turşulu bir sandviç yaptım, yanına da bir koca bardak buz gibi su alıp sizlerle hasbıhal etmeye oturdum bilgisayar başına. Ha sandviçin üstüne tatlı niyetine de 3-5 mürdüm eriği. Juli Zeh Bosna yolculuğunu anlattığı "Sessizliğin Gürültüsü" kitabında Saraybosna'da yalnızlıktan o kadar bunalıyordu ki pazardan mürdüm eriği alırken ikiz olanlarını seçiyordu. Ben de şöyle bir karıştırdım ikiz olanını bulabilir miyim diye ama benim erikler hep tek başınaydı. Mürdüm dedim de aklıma geldi, ben küçükkken yazları annemin teyzesinin Niğde'deki bahçesine giderdik tatilimizin bir kısmını geçirmeye. Rüya gibi bir bahçeydi, içinde küçük bir ev, evin önünde de bir erik ağacı vardı. Tam bizim gittiğimiz zamanda meyve vermeye başlardı ve ben ham ve ekşi meyve meraklısı olduğum için neredeyse acı denecek ekşilikteki o erikleri tuzlayıp tuzlayıp yerdim. Yıllar sonra bahçe istimlake kurban gidip tek bir ağaç bile kalmamışken o erikler düştü aklıma ve mürdüm müydü acaba diye düşündüm, ince uzun şekilleri o intibaı bırakmıştı üstümde. Kesinleştirmek için teyzemin oğluna sorduğumda cevabı şaka yollu şöyle oldu: "Bilemeyeceğim, sayende olmuş halini hiç görmedik". Muhtemelen görememişti garipler, herkesin ben yerken bile yüzünü buruşturduğu onca ham eriği yiyip de nasıl midemi bozmazdım şimdi bile şaşıyorum. Olsa yine yer miyim? Hiç şüpheniz olmasın, olgun haline tercih ederim. Keşke o bahçe dursaydı da armut ağacının altına bir minder atıp yukarıda gördüğünüz kitabı okusaydım sessiz ve sakin.






Kitap bir çiftlikte geçiyor zaten, kocasını ve eski hayatını terkedip Galler'in kuzeyinde bir çiftlik evine taşının Emilie isimli Hollandalı bir kadını anlatıyor. Kadın kaçıp sığındığı çiftliğin bahçesini güzelleştirmeye adıyor kendini ve evinde günübirlik konaklayan genç adamla yardımlaşarak yapıyor bu işi. Sade, duru, şiir gibi bir kitap. Adının aksine dolambaçlı yollara sapmayıp yalın cümlelerle anlatıyor anlatacağını. Dün başladım ve yarıyı çoktan geçtim, akşama bitecek muhtemelen ve ben güzel bir kitabı daha sona erdirmenin tadına varacağım. Kara tahtada yazdığı gibi, okuyup güzelleşeceğim. Size de güzelleşeceğiniz nice okumalar diliyorum. Hem mevsim mürdüm eriği mevsimi, bir yandan okurken bir yandan reçel kaynatmaya ne dersiniz?






Fındıklı Hindistancevizli Muhallebi




findikli hindistancevizli muhallebi 1


Çok yoğun geçen koşuşturmalı bir günden yeni fırsat oldu tarif eklemeye... İftara hafif bir tatlı tarifi olsun dedim. Sosunda frambuaz kullandım, siz dilerseniz mevsim meyvelerinden şeftali, erik veya kayısı ile de deneyebilirsiniz...




Beni Facebook'ta takip etmek isterseniz buraya tıkladıktan sonra açılan sayfayı beğenmeniz yeterli...




Gereken Malzemeler:


1 litre süt


10 yemek  kaşığı toz şeker


6 yemek kaşığı pirinç unu (tepeleme)


4 yemek kaşığı ince çekilmiş fındık içi


4 yemek kaşığı hindistancevizi


 


Sosu için:


1 su bardağı frambuaz


1 yemek kaşığı buğday nişastası


1 su bardağı süt


1 tatlı kaşığı toz şeker


 


Süslemek için:


Frambuaz , nane yaprakları veya dilediğiniz mevsim meyveleri


 



findikli hindistancevizli muhallebi 2


Hazırlanışı :


Muhallebi için tüm malzemeleri bir tencerede karıştırın.


Ocakta muhallebi kıvamına gelinceye kadar pişirin.


Muhallebiyi kapların 2/3 üne kadar doldurun.


Frambuaz sosu için nişastayı bir miktar su ile ezin, blenderdan geçirdiniz frambuazları da ekleyip süt ve şeker ilavesi ile yoğun bir kıvam alıncaya kadar pişirin.


Muhallebinin üzerine ilave edin, meyve ile süsleyerek servis yapın.


 



Bunu E-postayla Gönder BlogThis! Twitter'da Paylaş Facebook'ta Paylaş


Wednesday, September 25, 2013

ÇAY DAVETİ-22



cay daveti 22 1
Bu yaz köyde ki evimizde misafirlerim için pek çok masa kurdum.

Büyük aile kahvaltıları, iftar masaları, sade ikindi çayları gibi farklı saatlerde masalar hazırladım.

Bu masanın ise benim için anlamı bambaşka, bu masa bir nevi 3 kuşak masası.

Ben 2 yıldır, Kastamonu Çatalzeytin'e bağlı köyümüzde ki evimizde yaz tatillerimi geçiriyorum.

Annem 15-20 kilometre uzaklıkta ki Abana'da ki evinde yaz tatili yapıyor.

Fırsat buldukça bir araya geliyoruz, her hafta sonu anneme ziyarete gidiyoruz.

Annem fırsat buldukça bize ziyarete geliyor.

Bu masada annemi ağırladım ama masada sadece annem-kızım ve ben vardım, bu yüzden bu resimleri 3 nesil masası diye kaydettim : )

Bugünlerde annem, abim ve yengem Hacca gittiği için özlem içindeyim.

Rabbim bütün Hacı adaylarımıza kolaylıklar versin, sağlıcakla gidip dönmeyi nasip etsin.


cay daveti 22 2
Masadan bahsedecek olursam;

Annem o gün köyde bir kaç yere daha gideceğini söyledi, hafif bir şeyler hazırlamamı istediği için salata ağırlıklı bir mönü oluşturdum.

Eşimin abisinin bahçesinden pazı ve semizotu topladım.

Pazı ile börek pişirdim, semizotu ile yoğurtlu salata hazırladım. 

Fellah köftesi biraz el oyalıyor ama sonucu muhteşem olduğu için bu yaz sık sık hazırladım.

Bir de arpa şehriye pilavını, mısır taneleri ve tavuk dilimleri ile birlikte servis yaptım.


cay daveti 22 3


Yoğurtlu Fellah Köftesi






cay daveti 22 4


Tavuklu Arpa Şehriye Pilavı


Arpa şehriye pilavını hazırladıktan sonra içine mısır taneleri ekledim.


Üzerine de baharatlı tavuk dilimleri yerleştirdim.



cay daveti 22 5


Pazılı Börek



cay daveti 22 6


Yoğurtlu Semizotu Salatası


"Afiyetle Kalın"


Hayat bayram olsa..








Bayram; özgürlüktür..


Bayram; sevdiklerinle bir arada olmaktır,


el öpme dua almadır,


bayramlığını giymiş evlat ve torunlarınla kucaklaşma vaktidir.


Bayram; ağız tadıdır, gülen yüzlerdir.


Vatanımın içinde bulunduğu duruma içimiz yanarken bu bayram,

BAYRAM DEĞİL MALESEF..




Ne kadar beraklaşırsan her yerde,

her yaprağın üzerinde,

her çiçeğin üzerinde yazılı olan mesajların farkında olunurmuş..

Berraklaşmak ne kadar güzel bir ifade..

Dilerim hepimiz sevgide, özveride, iyilikte, güzellikte BERRAKLAŞABİLİRİZ..

Bayramın öncüsü bir günde ve devamında,

gönlünüzdeki güzellikler sizleri bulsun.

Sağlık, huzur ve mutluluk yaşam süsleriniz olsun inşallah..

Üzerine alınan güzel insanlara..



Sevgilerimle..







kuyruk çorbası


22 Eylül 2013

kuyruk corbasi 1



Kuyruk çorbası, dana kuyruğu haşlanarak elde edilen haşlanmış etten sade veya terbiyeli olarak yapılır. Yapılan her iki çeşit kuyruk çorbası, sarımsaklı sirke ile servis edilebilir. Kuyruk çorbası etli paça çorbası, paça çorbası veya düğün çorbası ile aynı lezzete sahiptir. Parçalanmış olarak dana kuyruğunu sakatat satan dükkanlardan temin edebilirsiniz. Bu tarifte dana kuyruğu haşalanarak, etinden sade kuyruk çorbası yapılmıştır.






kuyruk çorbası malzemesi

üç yüz gram haşlanmış dana kuyruk eti

altı bardak kuyruk suyu

sarımsaklı sirke

pul biber

tuz



kuyruk çorbasının yapımı

tarife uygun olarak burdan dana kuyruğunu haşlayın

ardından haşlanmış eti kemiğinden ayırın

ve küçük parçalara bölün

kuyruk suyu ile haşlanmış eti bir defa kaynatın ve ocaktan alın

çorbanın tuzunu ayarlayın

ardından pul biber ve sarımsaklı sirke ile servis edin

afiyet bal şeker olsun







Zencefilli Elmalı Kek



zencefilli elmali kek 1



Zencefilli Elmalı Kek






4 Küçük elma


3 Yumurta


3,5 Çay bardağı un


3 Çay bardağı şeker


1 Çay bardağı yer fıstığı


100gr. Margarin (eritilecek)


2,5 Yemek kaşığı sıvı yağ


2 Yemek kaşığı yoğurt


1 Tatlı kaşığı toz zencefil


1 Kabartma tozu, 1 Vanilya


Üzeri İçin:


File fındık, tarçın


Kayısı reçeli



Yapılışı: Yer fıstıklarını irice dövüp bir kenarda bekletin. Yumurtaları, şekeri, yağları, yoğurdu bir kaba alıp iyice çırpın. Unu, yer fıstığını, kabartma tozunu, vanilyayı ve zencefili ilave edip karıştırın. Hazırlanan kek hamurunu yağlanmış tepsiye dökün. Elmaları soyun, temizleyin ve yıkayın. Elmalardan birinin çeyreğini ayırın. Diğer elmaları ince ince dilimleyin. Ayrılan elmayı tepsinin ortasına koyun. Etrafına dilimlenmiş elmaları dizin. Elmaların üzerlerine tarçın serpin. Kek hamurunun üzerine file fındık serptikten sonra fırında pişirin. Keki fırından alır almaz üzerine kayısı reçeli sürün.


MİSİ YEREL LEZZETLER ŞENLİĞİNDE SAHRAP SOYSAL







misi yerel lezzetler senli inde sahrap soysal 1


BURSA NİLÜFER BELEDİYESİNİN DÜZENLEDİĞİ 8. MİSİ LEZZETLER ŞENLİĞİNDE SAYIN SAHRAP SOYSAL KAHVALTI TEKNİKLERİNİ ANLATTI.





misi yerel lezzetler senli inde sahrap soysal 2
 Kahvaltı tekniklerini anlatırken , çıraklık yapmak bana onur ve gurur verdi. Kendisine bir kez daha teşekkür etmek istiyorum..Teknikleri daha sonra anlatacağım.


misi yerel lezzetler senli inde sahrap soysal 3


ASİL AKMAZ, BAL KOKMAZ...

misi yerel lezzetler senli inde sahrap soysal 4

Tuesday, September 24, 2013

ŞİMDİ HAMSİ ZAMANI ,HAMSİ PİŞİRME TEKNİKLERİ



simdi hamsi zamani hamsi pisirme teknikleri 1


 Hamsi zamanı geldi, hamsi pişirirken ve alırken nelere dikkat etmeliyiz.


* Öncelikle hamsi alırken taze ve Karadeniz hamsisi olmasına dikkat edin.

* Hamsiler diri ve canlı görünümünde olmalıdır.

* Solungaçları pembemsi, kırmızıya yakın olmalıdır.

* Gözleri canlı görünmelidir.

* Hamsinin temizlenmesi aşamasından sonra hamsiyi nasıl tüketeceğine karar vermelisiniz.

* Hamsiyi mümkünse aldıktan sonra hemen tüketin.

* Hamsiyi derin dondurucuya koyacaksanız yıkamadan ve ayıklamadan koyun.

* Ben hamsiyi sadece hamsili pilav yapmak için dondurucuya koyuyorum.

* Dondurucudan çıkmış hamsiyi pek sevmiyorum.

* Hamsiyi tüketmeden önce isterseniz 1-2 saat çeşitli soslarda bekletebilirsiniz.

* Izgara,kızartma ve buğulama yapmadan önce sosta bekletilen hamsi daha lezzetli olur.

* Naturel lezzet tercih edenler sosta bekletmeden pişirin.

* Sosu yaparken bol soğan,sarımsak,tuz,pul biber,zeytinyağı, limon,defne yaprağı,biberi, nar ekşisini

 karıştırarak sos yapıyorum.

* Hamsiyi kızartacaksanız kızartacağınız yağın çok kızgın olmalıdır.

* Hamsileri kızgın yağa attıktan sonra ısıyı biraz azaltabilirsiniz.

* Hamsiyi una bulamadan kızartmayın.

* Kızaran hamsileri kağıt havlu üzerinde fazla yağını alın.

* Balıklar sıcak sıcak servis edilmelidir.

* Kızartacağınız unu mutlaka eleyerek kullanın.

* Tuzunuzu kızartma ununa ekleyin.

* Ben genellikle beyaz un yerine mısır unu kullanırım.

* Bir poşet içinde karıştırarak hamsileri unlarım

* İsteyen kese kağıdında unlayabilir..

* Hamsilerin çok fazla ununu çırparak azaltın.

* Fazla un kızartma yağınızı yakar, kızaran hamsinin lezzetini bozar.

* Kızartma yaparken zeytinyağı kullanmak daha lezzet katar.

* Hamsiyi yıkadıktan sonra süzgeçte iyice suyunu süzdürün.

* Fazla sulu kalan hamsilerin lezzeti bozulur.

* Hamsilerin suyunu kağıt havlu ile alabilirsiniz.

* Hamsiler süzülürken içine defne yaprağı koyabilirsiniz.

* Soslu balık kullanacaksınız sostan çıkarın ve iyice çırpın.

* Hamsiden çok çeşitli yemekler yapmak mümkündür.

* Hamsi kızartması,ızgarası, buğulaması,pilakisi,pilavı, mücveri,köftesi ,tuzlaması,tavası gibi..

* Hamsiyi açık havada veya balkonlarda yaparsanız eviniz kokmaz.

* Elinizden hamsi kokusu çıkarmak için elinizi limonla ovun.

* Karadeniz yöresinde hamsiyi tava şeklinde az yağda ters yüz kızartılır.

* Hamsinin her türlü şekilde tüketmek güzel olur.

* İsteyen fırında az yağda kızartabilir.

* Başka balıklar için aynı yöntemleri kullanabilirsiniz.

* Hamsiyi iyi kızartırsanız kılçıkları ile tüketebilirsiniz.

* Hamsi çok besleyici çok lezzetli bir küçük balıktır.

* Ekim başından Nisan sonuna kadar tüketilebilir.

* Hamsi üzerine bir çok fıkra,türkü ve mani vardır.

* Hamsi Karadenizin en özel balığıdır.


ALÇAK EŞEK BİNMEYE, ÖKSÜZ ÇOCUK DÖVMEYE KOLAYDIR.

  simdi hamsi zamani hamsi pisirme teknikleri 2

Simit Aşkı! :)



simit aski 1






Hepimizin cuması mübarek olsun.


Huzur, barış, sağlık sıhhatle dolu hayırlı zamanlar diliyorum...


Evet..


İtiraf ediyorum..


Simitle aramızda tarifi olmayan bir aşk var :))


Yukarıdaki fotoğraf da bir simitçi fırınında falan çekilmedi.


Bizim evin mutfak masası!


Hemen şöyle izah ediyorum durumu;


Bendeniz, sabah öğle akşam bıkmadan usanmadan, Rabbim nasip ettiği müddetçe simit yiyebilme potansiyeli olan bir bünyeye sahibim ;)


Tabi ki bir öğünde 1 adet yiyebiliyorum ama her gün iki sokak aşağıda, simitlerine hayran olduğum simitçiye gitmek artık eziyet olmaya başlayınca, bende derin dondurucu nimetini bir de bu şekilde kullanmak istedim ve artık haftalık simit alıp, stokluyorum :))


Simitleri alıp geldiğim bir gün, buzdolabı poşetlerine doldurmadan evvel şöyle bir baktım ki, tam fotoğraflık duruyorlar.


Bende hemen o anı fotoğrafladım.


Sonra, son zamanlardaki aşırı yoğunluğumdan dolayı tarif hazırlayacak vaktim olmadığı için ve bloguma yayın koymayı özlediğim için, sizlerle de paylaşmak istedim...


Bir yemek ve hobi blogu sahibi olarak, simitleri dışardan hazır almak elbette ki utanç verici ama İnşaAllah çok yakın zamanda simit tarifiyle karşınızda olmayı planlıyorum :)


simit aski 2


Simitler buzdolabı poşetine daha kolay sığsın diye ikiye bölerek kaldırıyorum.


Ayrıca derin dondurucudan çıkarıp, bir saat  kadar oda sıcaklığında bekledikten sonra ilk koyduğunuz yumuşaklıkta oluyor.


***Eğer buzluktan çıkardınız ve hemen tüketeceksiniz, kapaklı bir tavaya koyup, altını en kısığa getirip, kapağını da kapatırsanız, en geç 10 dk içinde pamuk gibi olur...






simit aski 3


Bu görmüş olduğunuz da, bizim mutfağın olmazsa olması kırıntı poşeti.


Poşette, 1 haftanın sofra kırıntıları, bakliyat ayıklağımızda çıkanlar, kurumuş ekmek vs. var.


Bu poşeti, yakınımızdaki en yakın parka bırakıyoruz.


Ya da kapıya asıyoruz, apartman görevlisi sağ olsun ilgileniyor.


Kuşlar, karıncalar, böcekler ve bilmediğimiz daha bir çok hayvan yiyor belki de.


Hep şöyle düşünüyorum.


Bir susam tanesi diye küçümsediğim nimet, bir karınca için ne kadar büyük bir nimettir..


O yüzden bir susam tanesini bile çöpe atmamaya gayret edip, kırıntı torbasına atarım hemen.


İlk başta üşenebilirsiniz ama sizin önemsemediğiniz sofra kırıntılarınızla kaç canlı karın doyuruyor.


SubhanaAllah!...


Ağız tadıyla geçireceğiniz, hayırla huzurla dolu bir hafta sonu diliyorum herkese...


Sevgi ve muhabbetlerimle...






Monday, September 23, 2013

Patatesli Rulo Poğaça



patatesli rulo pogaca 1


Günaydın..

Haftanın tam ortasında yağmurlu serin bir güne uyandık bu sabah..

Yavaş yavaş kış günleri kendini belli ederken, çok geç kalmadan menemeliklerimi ve yemeklik domateslerimi hazırlayacağım bugün..

İşlerime geri dönerken sizleri nefis poğaçalarımla başbaşa bırakıyorum..

Yumuşacık lokum gibi poğaçalar istiyorsanız, tam üstüne bastınız :) Annem ile yaptığımız bir kahvaltıda hazırladığım bu poğaçalarım favorim oldu çıktı :)


patatesli rulo pogaca 2


Malzemeler:

5 su bardağı un

1 pk. instant maya

1 tatlı kaşığı tuz

2 adet yumurta akı

Yarım su bardağı sıvıyağ

1 su bardağı ılık süt

Yoğurmak için ılık su

İç Malzemesi:

4 adet haşlanmış patates

1 çay bardağı süt

Tuz, karabiber, kırmızı toz biber

Üzeri için:

2 adet yumurta sarısı

Susam

Yapılışı:

Hamur için, un yoğurma kabına alınıp tuz ile harmanlanır. Ortası havuz yapılıp maya, yumurta akı, sıvıyağ ve süt eklenip yoğurmaya başlanır. Ilık su ilave ederek ele yapışmayan yumuşak kıvamlı bir hamur elde edene dek yoğrulur.

Hazırlanan hamur üzerine nemli bir bez örtülerek bir kenarda dinlendirilir.

İç malzeme için: Patatesler çatalla ezilip tuz, karabiber ve kırmızı biber ile karıştırılır. Süt ilave ederek püre gibi bir kıvam alması sağlanır. Patatesin büyüklüğüne göre süt ilave etmek gerekebilir.

Dinlenen hamur üç parçaya ayrılıp her parça unlanmış tezgahta merdane ile 1 cm. kalınlığında açılıp ikiye kesilir. İki parçaya da patates sürülüp rulo yapılır ve 4 parmak genişliğinde kesilir.

Diğer hamurlara da aynı işlem uygulanıp bütün minik rulolar fırın tepsisine sıralanır. Üzerlerine yumurta sarısı sürülüp çatalla çizilir. Susam serpilip önceden ısıtılmış 175 derecelik fırında kızarana kadar pişirilir.

Afiyet olsun..


Sunday, September 22, 2013

Alamanya-1...:)









18 Eylül 2013 Çarşamba


Alamanya-1...:)



00:01 | Gönderen Limon çiçekleri | | | Kaydı Düzenle


Aslında 4 günlük ama yol sürelerini çıkınca 2 güne düşen Almanya seyahatim yıllar sonra yurtdışına çıkışımın iş sebebiyle bahanesi oldu..

Küçükken Hollanda'dan arasıra haftasonları akrabalarımıza gidişimizin çocuk hafızamda bıraktığı izlerden başka birşey yoktu hatırladığım..Yani bana göre Hollanda gibi bende izler oluşturmamış bir memleketti.

Yinede iş sebebiyle yapacağım,bende fazlasıyla heyecan uyandıran bu gidiş öylede ani olduki,2 gün öncesine kadar ortada olmayan bir seyahat..Bileti alıyoruz,gidiyorsun ile başlayıp noktalanan bir süreç:)Eh istemem yan cebime koy misali:)..Neyse gereği başarı ile yerine getirilip dönüldü çok şükür..


alamanya 1 1


  Münih havaalanına doğru alçalmaya başlayınca ilk gözüme çarpan bu yeşillik ve düzene eşlik eden bulutsuz ve güneşsiz hava..10 derece civarında seyreden hava sıcaklığını bilerek Antalya'nın 37 derece sıcağından bir anda 3 saat sonra bu manzarayı görmek birazcık moral olarak çökertsede yinede heyecan vericiydi..


alamanya 1 2


''Asla otelde kalmana izin vermeyiz,, deyip ısrarla evlerinde misafir eden akrabalarım ilk gün benim için döktürmüşler sağolsunlar..Halbuki otelim falan hazırken onların bu samimi ısrarlarını kıramazdım..


alamanya 1 3


Sokaklarında dolaşırken,hala ne zaman geleceğiz acaba Münih merkezine,veya Münih temiyiz sorusunu mütemadiyen sorup durdum:)..Ben İstanbul veya en kötü ihtimalle Antalya gibi hareketli bir büyükşehir beklerken:)Güldüler..Bu kadar..Yani böyle burası dediler.


alamanya 1 4


             Bir hafta sonra yapılacak geleneksel festivalleri ''Oktoberfest,, için yapılan hazırlıklar doludizgindi..


alamanya 1 5


 İş durumlarını hallettiğim vakit dışında Münih'in en hareketli yeri olan Marinenplatz'a gezerek yol aldık akrabamla..Kalabalık artıyor ve düşüncelerimi geri alıyordum:)


alamanya 1 6

                Meslek gereği böyle vitrinleri es geçmedim ama burdaki sebep milli duygulardı:))


alamanya 1 7


Münih'te döner yedik:)..Açıkçası ne gerek var ve ben bu döneri zaten hep yerim diye içimden geçirirken başka bir seçeneğiminde pek olmadığı kanısına varmıştım..Yani yemek seçeneğimi burdan yana kullanmak zorunda olmam benim Alman pastasını kahve eşliğinde yememi engellemeyecekti:)


Dönere gelince,ben böyle bir döneri Türkiyede bile yemedim..Şaka falan değil...10 numara enfes döneri Gaziantep retoranda ülkemden binlerce kilometre uzaklıkta yedim..

Biz birşeylermi yapıyoruzki bu dönerlere burada bilemedim.


alamanya 1 8

Geleneksel giysilerini ''oktoberfest,,te giyecekleri için bu özel deri,işlemeli kıyafeti vitrinlerde sık sık görmek mümkündü..


alamanya 1 9


Mağazaları gezerken bu gördüğüm pamuklu basit geceliğin fiyatı beni şok etmeye yetti...Kalitelimi?..Evet.Ne olursa olsun,300 lira bir penye geceliğe verilirmi?..Kafayı yemiş bunlar:))


alamanya 1 10


Her yer tarih kokuyor burada..Savaşta taş taş üstünde kalmayan bu şehirde yaşayanlar aynı taşları kullanarak şehri yeniden eski haliyle inşa etmişler...


alamanya 1 11



alamanya 1 12


               Gelecek postta görüşmek üzere sizleri harika bir şarkı ile başbaşa bırakıyorum..