Thursday, October 10, 2013

Muhtar'dan "çemkirme"







Sevgili BBM sakinleri,


ilk kez bazı arkadaşlarımıza çemkirmek için bir yazı yazıyorum.... dilerim bir daha da yazmak durumunda kalmam...



bu yazıyı yazmayı da defalarca öteledim...



ama artık öteleyemeyecek kadar doldum....






Şu anda  BBM sakinleri listesinde işlenmiş olan 867 adet blog var ve işlenmeyi bekleyen bloglar var...




Eski Liste ve katalog sayfalarından taşıma sırasında "insan hatası" ile taşımayı atlamış olduğumuz bloglar var... üzerine bir de hacklenme ile kaybedilen bazı kayıtlar var...


bu nedenle BBM sakinleri ön sayfasında  hani yeşil renkli bir duyuru panosu var ya ... işte oraya şöyle bir paragraf koyduk;


"Taşırken, kapanmış olan veya topluma kapalı hale getirilmiş olan ve 6 aydan uzun suredir terk edilmiş olan blogları taşımadık. Bu ayıklamayı yaparken yanlışlıkla atlamış olduğumuz bir komşumuz var ise... hemen bize bildirsin... derhal taşıyalım ve şimdiden kendisinden özür diliyoruz..."


bu paragrafı koyduk diye biz yan gelip yatmadık... elimizdeki tüm kayıtları tekrar gözden geçirerek atladıklarımız var mı diye bakıyoruz... ve bulunca ekliyoruz... mesela Lilibebek ve Siyah Kuğu en son örnekler..

Mavi Beyaz konusunda tereddüt oldu kendisine mail atıp sorduk... en kısa sürede ekleyeceğiz...


ama biliyor musunuz hiç kimse kendisi gelip demedi ki: 

" hey arkadaş beni atlamışsınız" veya  "ben 6 aydır yazmadım ama fırsat buldukça yazacağım listede olmak istiyoroum"  veya " ben blogumu geçici olarak kapatmıştım siz de bu sürede uğramışsınız ama ben devam ediyorum listeye alın" veya kısaca  "buradayım"  

oysa atacakları tek bir mail ile hem beni saatlerce dosyalar içinde dolaşmaktan kontrollerden kurtaracaktı....  bana zaman kazandıracaktı...


bu da yetmedi... listeye aktarıldığı halde "beni listeye yazmamışsınız herhalde çıkartıldım" diyener oldu...  olduklarını ispatlayınca  bir pardon bile gelmiyor...


ama "çemkirmek" ve tavır koymak  için her fırsat kullanılıyor...





Bir de blog postlarının tanıtımları konusu var...


Daha ilk başladığımızda bir duyuru yaptık ve dedik ki...


lütfen bize tanıtılmasını arzuladığınız postları - duyuruları bildirin...


ilk günden sonra da, defalarca aynı duyuruyu yaptık hemen her yere  açıklama koyduk "paylaşmak istiyorum" butonları koyduk....


bazı arkadaşlar bu duyuruya kulak verdiler ve ne zaman BBM sayfalarından paylaşmak istedikleri bir yayınları veya duyuruları olsa bize bildirdiler...


biz de elimizden geldiğince düzenli ve hızlı bir şekilde yayınlamaya gayret ettik....


ama bazı arkadaşlarımız bir kez dahi paylaşmak istiyorum veya Duy-Beni formunu kullanmaya yanaşmadılar... ama  her fırsatta çemkirdiler:


"benim her yaptığım yayını yayınlayın"


"benim blogumu  neden yayınlamıyorsunuz?


"yayın yaparken taraf tutuyorsunuz"

"benim doğum günümü yayınlamadınız"

"benim çekilişimi duyurmadınız"

"benim bilmem ne mi duyurmadınız..."


diye devam eden çemkirmeler.....






şimdi ben topyekün bir  cevab-i çemkirme yapmak istiyorum:


"benim her yaptığım yayını yayınlayın" 


"benim blogumu  neden yayınlamıyorsunuz?


"yayın yaparken taraf tutuyorsunuz"

"benim doğum günümü yayınlamadınız"

"benim çekilişimi duyurmadınız"

"benim bilmem ne mi duyurmadınız..."

diyenlere...


be yaw arkadaşım.... 

"eşek gibi" misalinde olduğu gibi, benim bütün gün veya günler boyu....

"acaba yazmış mı... bir bakayım"

"yok yazmamış.. birazdan yine bakayım"

diyerek  seni takip etmemi,

keyfin olup da yazdığında da hemen bunu duyurmamı 

benden talep ettiğinin farkında mısın bu lafı ederken? 

farkındaysan bu hakkını kendinde nasıl buluyorsun? neye dayanarak buluyorsun?

senin tüm yayınlarını duyurmam demek tüm diğer blogların yayınlarının da hepsini duyurmam demek... bunu hiç mi düşünmüyorsun?


sırf bu çemkirmelerden kurtulmak için parayla program alıp Blog & Post Roll sayfası yaptık...  feederi olan tüm blogların her yayını orada var... 


ancak 


ama halen çemkirme nedenin bu yayınların hepsi tek tek tweet, face, vs de tek tek duyurulmuyor diye ise ...  


çemkirmekte çok haklısın...  tüm üyelerin tüm postlarını  tek tek duyurmak için herşeyden vaz geçip bilgisayar başında  oturmalıydım, oturmadıysam da  maaşlı adam tutmalıydım.. özür dilerim.... mi demeliyim?


"büyük ihtimal hiç düşünmeden böyle laflar ediyorsun... " diye düşünmek istiyorum...çünkü

düşünmeden sırf çemkirmek için laf eden bu lafı edebilir,  yoksa  bu denli rahat çemkirebilicek hakkı  bir insan kendisinde bulamaz diye düşünüyorum...


sen kendin, en fazla 10 dakika harcayarak bir adet paylaşmak istiyorum formunu doldurma zahmetine girmeyeceksin veya   ilgili bölüme girip de yayın yapma çabasına girmeyeceksin çünkü "vaktin yok" ama  ben ya vakit bulacağım ya da adam tutacağım bütün gün senin keyfin olup yayın yapmanı bekleyecek veya bekleteceğim...öyle mi?  


peki seninle ben böyle bir kontrat mı yaptım? senden bir bedel mi aldım?


bu beklentiye hangi nedenle nasıl girdin ki?


sen her gün  5 yayın yap... bunları da paylaşmak istiyorum ile bana yolla... ben yayınlamazsam hadi diyeyim....çünkü bir sınır koymadık günde şu kadar form yollayabilirsiniz diye...


bunu yapanlar da oldu... yayınladım... bu arkadaşlar bilir... 


ama onlar da her gün her yayın talep etmediler... çünkü başka bloglara da alan bırakmaları gerektiğini ve her blogun bir yayın talep etmesi halinde benim 7/24 çalışmamın yetmeyeceğini düşünebildiler... 


çekilişler, doğum günleri gibi belli bir tarihte yayınlanması gereken olaylarda eğer siz bize 


"Paylaşmak istiyorum " veya "Duy-Beni" formları ile veya bir mail ile haber vermiyorsanız...


bazen zamanında yakalıyorum... ama bazen geç yakalıyorum... bazen hiç yakalayamayabiliyorum... 


çünkü.... ben müneccim olmadığım gibi 7/24 x 900 küsür blog takip edemiyorum... veya bir okuduğum yayında 3 gün sonra  şu yaşa girecem heyecanlıyım diye düşülmüş bir cümleyi o anda atlayabiliyorum veya not edemeyebiliyorum.....çünkü yolda olabiliyorum... telefon gelebiliyor... vs... veya atlayıp gitmiş olabiliyorum...


farkettiğimde ise günü geçmiş olabiliyor... anlamsızlaşmış olabiliyor.... o yüzden  etkinlikler bölümüne rastladıkça yazıyorum 


eğer doğum günü ise, her sene kendisi tekrar edecek şekilde otamatiğe bağlayarak yazıyorum günü geçmiş olsa bile...


çekilişleri de son gününde değilse çekilişlere yazıyorum... 


ama orada yoksa bir mail atmak sanırım çemkirmekten veya tavır koymaktan daha iyi sonuç verebilir... 


bir de postlarının hiç yayınlanmadığı iddia edenler çıkıyor oysa  yayınlanmış... tek tek bulup linkleri yolluyorum... özür bile gelmiyor...


herhalde arzu edilen, keyifleri olup baktıkları anda kendilerinden bahsedildiğini görmek..takip etme gereği duymadan...


bazı blogların gerçekten yayınlarını bir türlü giremedim....  herhangi bir kasıtla değil... ama  bir türlü denk düşmedi... 


hiç kimse için bir kasıt olmadı.... 


 bunu anlatmak için bu yayınları nasıl seçtiğimi anlatayım:.





ilk boş vakit olduğunda BBM feederini açıp güncelliyorum...  

güncellemler sırasında, boş vakit bulabildiğim sürelere bağlı olarak en az 200 lü en fazla 1700 lü sayılarda okunmamış yayın düşüyor...


bunların her birisine önce göz atıyorum  sonra içeriğine göre solda gördüğünüz sütünda başlıklar altında topluyorum...


takdir edeceğiniz gibi bu bir zaman alıyor...  





muhtar dan quot cemkirme quot 1





daha sonra da her bulduğum fırsatta, bu sol sütunda başlıklar altında biriktirdiğim yayınları okuyor, içerisinden seçtiklerimin öncelikle farklı bloglardan ve birbirinden farklı konularda olmasına dikkat etmeye çalışarak yayınlıyorum..ancak bazen aynı blogun farklı başlıklarda gerçekten içeriği dolu yayınları oluyor. bunları da es geçmek istemiyorum çünkü PostKatalog'un esas amacı her dönemde okunabilecek kalıcı yayınlar arşivi oluşturmak.


bu arada bir başka nokta daha var altını çizmem gereken:

- kiminiz sadece tek bir resim/video yayınlıyorsunuz tek bir kelime koymadan... bunları genelde almıyorum çünkü  devamı olmayan bir yayın oluyor... ve ardından sahibinden bir çemkirme gelmesinden korkuyorum...  

- kiminizin blogu, şu çalıntı sorunu nedeniyle kopyalamaya kapalı... o yüzden de  zor oluyor eğer feederi da yoksa  tanıtıcı cümlenizi/paragrafınızı  tek tek yazmam gerekiyor... diğerleri gibi olsun.. alınganlık olmasın diye...bu da vakit alıyor....

- kiminiz  günde 10-15 yayın yapıyorsunuz ama tek cümlelik yayınlar... nasıl neresini tanıtayım... olduğu gibi cümleyi de yazıyorum bazen en azından blogun adı geçsin diye... 

seçtiklerimi birbiri ardına yayınlıyorum... bazen vakit yetmiyor.. ertesi güne kalanlar oluyor. ertesi günü okuduğumda  bazılarının anlamı yitmiş oluyor o yüzden yayınlamıyorum... veya kitap, film, yemek gibi her zaman yayınlanabilecek ve değeri olacak yayınları  daha sonraya bırakıyorum daha günü geçen konuları yayınlamak için... böyle bir vakit bulunca da üst üste aynı blogdan yayın yapmış olabiliyorum...


bazen üst üste çok yayın yapan bir blogun  ayrı konularda bir kaç yayını üst üste gelebiliyor bazen bir diğerinin... bazılarının yayınları daha az olabiliyor... ve benim okuma hızım ve yazma+yayınlama hızım yüzünden  bir türlü sıra ona gelmemiş olabiliyor....geldiğinde de oldukça eski bir yayın halinde dönüşmüş olabiliyor...


elimden geldiğince her blogu okumaya  ve tanıtmaya çalışıyorum....


ancak unutmayın ki... 

ben de bir insanım... benim de bir ailem, işim, sorumluluklarım ve sosyal hayatım var bu nedenle 24 saat esası ile bloglarınızı tek tek takip edip hepsini okumam olanaksız...


bazen de okumam aksıyor... şöyle bir göz atarak seçiyorum... veya hiç okuyamıyorum.. çünkü göz atacak vaktim bile olmayabiliyor... 



tek tek izah etmeye çalıştık  "lütfen paylaşmak istiyorum" formu ile bildirin biz yayınlayalım" diye....olmadı...  duyuruları çoğalttık olmadı... düğme sayılarını çoğalttık olmadı... 


arayışa girdik... 


bölümler yaptık herkes kendisi girip kendi duyurusunu yayınlasın diye.... olmadı... 


bazıları ise buralarda yayın yapmayı beceremediler...  

peki daha kolayını bulalım dedik.... para verip programlar aldık... daha basit olsun... herkes kullanabilsin diye...


hacklendik... sıfırdan başladık...

yeniden sayfaları oluşturduk...


her isteyen istediği bölümde istediği kadar kendi tanıtımını yapabilecek gibi ayarladık...


heyhat.....

üç-beş kişinin dışında kimse paylaşmak istiyorum / duy-beni formlarını kullanmaya yanaşmıyor...


oysa her birinin ayıracağı 10 dakika ile dolduracakları form sayesinde benim o kadar çok zamanım kurtulmuş olacak ki...  o kadar çok başka bloga vakit kalacak ki... çünkü sadece copy -paste yapacağım....


ama hiç değilse çemkirme yapan olmasa.... yine razıyım....


ama bir gurup var ki çemkirmeleri bitmiyor....


oysa...


en başından da belirttiğimiz gibi; 


PAYLAŞMAK İSTİYORUM veya DUY-BENİ formlarını doldurarak bize hazır bilgi yollamadığınız takdirde, 


bizim kendi yaptığımız yayınlar sadece mahallemizin bloglarına destek olmak amacı ile verilmiş olan  gönüllü hizmet... benim post tanıtmam, Sui'nin Pazar Ziyaretleri, Shirin Serkan 'ın  BBM üyeleri ile ilgili önemli olayları takibi (gerçi bir süredir yoğun olduğu için takip edemedi ama işleri yoluna girince devam edecektir)


Ben blogları vakit buldukça okurum... beğendiğimi yayınlarım... diye başlamıştık...ve  hedefimiz günlük en fazla 20 tanıtım yapmaktı... ilk açtığımda hoşuma giden başlıklardan bakarak okuyup... okurken de  "vay be bunu herkes duymalı" diye düşündürten yayınları seçip yayınlamaktı...  fazladan bir destekti.... keyif olsun diye... hoşluk olsun diye...


çemkirmeleriniz sayesinde  "hadi gönlünü alayım sonra nasılsa anlar" diye taviz verdikçe neredeyse  para verip adam tutmam beklenir oldu.... 


taraf tutma olayına gelince;


Eğer birlerinin tarafını tutuyor olsaydım, en fazla  kendi blogumu yazabildiğim  dönemlerden samimi olduğum ve sevdiğim  İstanbul İstanbul Olalı, cafe Mystic, Zeugma, Ninin kelimeleri, Ofelya, Amak-ı Hayal, Bozbek,   Hayal kahvesi, Mavikalemdekiler, Ben Ölmeden, Uyuşuk Hayalperest,  Mr. E (Bu da mı Gol değil),  Aynur (küçük hala) Erdost Yüksel (kötüceyim iyice),  Kayıp Cümleler Sokağı, TARDIS,  Begovilli Ev,  Cafe Melange,  Lafanino,Sessiz Gemi, Vuslat, Mutlu Eller, ve benzeri yaklaşık 50 kadar blog var ki...   dönüp dönüp her gün yayınlarını tanıtmaktan sonsuz zevk alacağım bloglar....BBM kurulurken de, ilk blog hayatına başladığımdan bu yana da desteklerini hep gördüğüm bloglar...  ayrıca  benim için çok özel yerleri olan BBM  çalışanları arkadaşlarımın blogları da var.. 


sorarım size... bu saydığım blogların kaç yayınını bulabilirsiniz?  en az onların yayınları oldu, bazılarının hiç olmadı...


Olaya taraf tutmak diye bakacaksak, esas haksızlığı onlara yapmış oluyorum....  bazıları ara sıra paylaşmak istiyorum formu yolladılar da mahallede oldukları belli oldu...


Ama onlar her nasıl oluyorsa benim Türkçemi  de beni de anlıyorlar ve  biliyorlar ki;

bana bir  Paylaşmak İstiyorum veya Duy-beni formu yolladıklarında gerekçesiz olarak bunu yayınlamazsam  ancak o zaman bana çemkirebilirler...


Ahhh bu noktada bir şey daha diyeyim:   Formu yolladığınız an bilgisayar başında ve musait değilsem hemen o anda bunu duyurabilmem de olanaksız... ama olabildiğince çok takip ediyorum...  ama ben de bazen uyuyorum, tuvalete gidiyorum, yemek y,iyebiliyorum,  uçakta, arabada olabiliyorum, misafirim gelebiliyor... vs....


ve siz beni maaşla tutmuş olsaydınız, mesai saatlerim olacaktı bu saatler dışında da kendi hayatım olacaktı...


BBM  keyifli bir ortam olsun diye yola çıktık....   ben o yüzden kendimden çok fazla vaz geçtim...

isteyerek ve keyifle... çok da keyif alıyorum... çok da güzel insanlar geldi...


ama bir avuç ısrarlı çemkirme  beni iyice üzdü artık...

Aslında Hackleyenlerin ve ısrarla aynı konuda çemkirenlerin derdini tahmin edebiliyorum...  


ve bu arkadaşlara da bunu izah ettim defalarca.... ama olmadı....


Kimse BBM'ye üyelik aidatı falan ödemiyor... BBM'nin reklam gelirleri falan da yok...  yani sizden veya sizin sayenizde bir para falan kazanılmıyor burada... en başından beri burası sadece bir dostlar masası olacak dedik... ticari kazanç amacı olmayacak dedik.... ama  BBM de çalışan kimse de üyelerin kölesi değil demek aklımıza gelmemişti... şimdi ekliyorum...  BBM zihniyeti her tür zülme karşı olduğu için KÖLELİK  de YASAKLAR listesinde....

evet benim Türkçem sorunlu ama hiç mi anlaşılmıyor?




bundan emin olmak için son bir kez daha anlatmaya çalışmak istedim... ben de 

çemkirmek istedim...  ilk ve son kez böylesi bir çemkirmenin dayanılmaz hafifliğini yaşamak istedim...  


eğer yine anlaşılamıyorsa ben gerçekten hiç Türkçe bilmediğime karar vereceğim ve bundan böyle her şeyi İngilizce yazmam gerekecek herhalde....bakalım göreceğiz... 


bu arada benim bu anlaşılması zor Türkçemi anlamak için uğraşıp da  çemkirmeden  bana sabır gösteren arkadaşlara teşekkür ederim....


Bundan böyle;


Paylaşmak İstiyorum veya Duy-Beni diyenler olduğunda bu formları  makinanın başında olduğumda yayınlarım...


arzu eden de  yayınları ile ilgili bölümlerde kendi postlarını arzu ettikleri kadar tanıtabilirler... arzu ediyorlarsa  bir elaman tutarlar  benden beklediklerini o kişi yapar....  ama ben onlar için eleman tutamam.. 


hiç birisinin kullanımı zor değil.... 


En başından planladığımız gibi, ben rastlayıp da okuduğumda beğendiklerimi, gerçekten emek verilmiş olan postları yayınlarım ama kendimi öldürmeden, 7/24 uğraşmadan... elimden geldiğince.... 


çünkü BBM de yapılacak başka işler de var...


hackleyen ve ısrarla  bu konuda çemkirenler dışında kalan tüm mahalle sakinlerinden de bu yayın için özür diliyorum.... 























No comments:

Post a Comment